Japonca Öğrenmeden Önce
Japonca’ya Öğrenmeden ÖnceDiğer bir çok yabancı dile göre gizlice de olsa Japonca kulağımıza daha çok misafir olan bir dil olsa gerek. Çocukluğumdaki çigifilmlerin baş ve sonlarındaki şarkıları ve karakterler karate sumo judo Kawasaki Suzuki gibi Japon mapon şeyleri her türkün duymuşluğumu vardır. Benim Japonca ile ilk temasım trt de yayınlayanan Barış Manço’nun Japonya konseri aracılığıyla oldu.
Latin Alfabesiyle Japonca Öğrenmek
Japonca çalışmalarımın başlangıcını da bundan en az 5 yıl önce İstanbul’da okul kütüphanesinde karşılaştığım kitaba dayandırabilirim. (Japanese language patterns). Kitap sadece Latince harfleri kullanarak Japonca öğretmeye azmetmişti. 50li yılların sonuna kadar yabancı dil eğitim yöntemleri içerisinde en yaygın olanlarından olan yapısalcı yaklaşıma göre hazırlanmış bir kitap olarak yöntemin eskiliği ve yetersizliğini ha bire göz önüne serse de tek başına dil öğrenen biri için rahat bir öğrenme yolu sunuyordu.
Kanjisiz Japonca
Bu kitapla karşıma çıkan Kanjisiz bir Japonca tüylerinden yoksun bir kuş gibi esrarını yitirmiş ama diğer taraftan da senin benim öğrenebileceğim bir dil gibi görünüyordu. Vaktinde bir Avrupalı gezginin şeytanın dili diye bahsetmesine en büyük sebep bu karmaşık alfabesiyse de kanjiden yoksun hali ile melekler diline döndü de denemezdi. Şu da bir gerçekti ki bu dili ilk kez öğrenmeye başlayan bir çok Türkçe konuşanın sahip olduğu izlenimi paylaşmıştım.
Japonca’nın Türkçe’ye Yakınlığı
O zamana kadar çalıştığım dillerinden daha az yabancı yapısı göze çarpıyordu. Sondan eklemeli biçimsel özelliği ve özne-tümleç-yüklem (sov) sıralamasını temel alan cümle yapısıyla Türkçeyle örtüşürken ses yapısıyla da bir Türkçe konuşanı için bir çok Hint-Avrupa diline göre daha çabuk öğrenilebilir gelen bir dil Japonca.
Japonca Türkçe’ye Ne kadar Yakın
Amma ve lakin Japonca benim için de önceleri tanıdık gelip tanıdıkça yabancılaşan bir dil oldu. Kendine has alfabe dizgesi dilbilgisi kuralları dili öğrendikce artıyordu çünkü. Türkçe’yle ortak bir yola çıkan bir çok dilbilgisi kuralı da her yeni gelen bir kavşakla yollarını ayırıyordu. Aslında dil öğrenimini kimileri için daha eğlenceli ve kimileri için de daha sıkıcı kılan da öğrenilen dilin kendine özgü yapısıdır diye düşünüyorum.
Sonuç
Yabancı bir dilin öğreniminde sonun olmadığını heves varolduğu müddetçe ölene değin süreceğini bana Japonca çalışmalarım öğretti.
Kaynak : japonya.org
- AlkolikAngeL
- Mesajlar: 106
- Kayıt: 10 Eki 2011, 16:43
- Konum: Anime Dünyası
- Favori Animeler: Code geass, Death Note, History Stronge Disciple Kenichi,
- Cinsiyet: Bayan