Efsane - Bir 'Barbaros' Romanı, İskender Pala
Arka Kapak:
Efsaneler bazen denizden,
Bazen aşktan ve ateşten gelirler.
Aşktan ve ateşten ve denizden gelenler,
Bazen ışık olurlar ve bütün zamanı aydınlatırlar...
Efsane kurmak kadar, efsaneyi yazmak da efsaneye dâhildir.
Bir çağı haritalarda bulamazsınız.
Derine, insana ve tarihin denizlerine açılmak gerekir.
Girdaplarda yüksek idealler saklanabilir.
Bu kitapta
İstanbul, Gırnata, Madrid, Roma ve Akdeniz; aşk diliyle kuşatıldı.
Akdeniz, aşk kaleminin haritasıyla yeniden çizildi.
Kılıç kılıca, cevher çeliğe çarptı, varlık da yokluğa.
Ve hep bir yol vardı kalplerden denizlere.
Derin denizler, büyük aşklar için atlas olup dokundu.
İskender Pala, bir çağı ve o çağın efsanelerini dile döktü.
Barbaros Hayreddin Paşa'yı...
Sonra, bir gül sepeti getirdi.
Isırılmış üç elmayı anlattı.
Arka Kapak:
Efsaneler bazen denizden,
Bazen aşktan ve ateşten gelirler.
Aşktan ve ateşten ve denizden gelenler,
Bazen ışık olurlar ve bütün zamanı aydınlatırlar...
Efsane kurmak kadar, efsaneyi yazmak da efsaneye dâhildir.
Bir çağı haritalarda bulamazsınız.
Derine, insana ve tarihin denizlerine açılmak gerekir.
Girdaplarda yüksek idealler saklanabilir.
Bu kitapta
İstanbul, Gırnata, Madrid, Roma ve Akdeniz; aşk diliyle kuşatıldı.
Akdeniz, aşk kaleminin haritasıyla yeniden çizildi.
Kılıç kılıca, cevher çeliğe çarptı, varlık da yokluğa.
Ve hep bir yol vardı kalplerden denizlere.
Derin denizler, büyük aşklar için atlas olup dokundu.
İskender Pala, bir çağı ve o çağın efsanelerini dile döktü.
Barbaros Hayreddin Paşa'yı...
Sonra, bir gül sepeti getirdi.
Isırılmış üç elmayı anlattı.
Görüşlerim:
Şimdiye kadar okuduğum kitaplar arasında pek Türk yazar yoktu. Ve ne zamandır da bir Türk yazarın yazdığı kitap okumak istiyordum. Bundan önce Okay Tiryakioğlu'nun kitabını okudum ama, İskender Pala'nın kitaplarını kaç yıldır görüyordum ve merak ediyordum, hatta Tüyap'ta hep en büyük standı İskender Pala'nın kitapları alıyordu.
Efsane, Barbaros Hayreddin Paşa'nın doğumundan ölümüne kadar nasıl Akdeniz'de nasıl bir "efsane" haline geldiğini anlatıyor. Açıkçası kitap beklediğimden farklı çıktı. İskender Pala'nın bir divan edebiyatı profesörü olduğunu göz önüne alırsak, ondan beklenecek bir tarzda kitap aslında (ilk defa okuduğum için bilmiyordum tabii). Kitap sadece Barbaros'a odaklanmıyor, bunun yanında yıllar süren bir aşk hikayesine odaklanıyor. Açıkçası 370 sayfalık kitabın yaklaşık ilk 150 sayfasında sıkıldım. Bu sayfalar biraz giriş niteliğinde olduğu içindir sanırım. Ama bu kısmı geçince, kitap daha sürükleyici oldu ve daha akıcı bir hal aldı. Preveze deniz savaşınında ve Barbaros'un cenaze töreninde ise tavan yaptı.
Preveze savaşı sırasında Barbaros'un ettiği duayı alıntılamak istiyorum:
- Spoiler: Göster/Gizle
Cehennem, Dan Brown
Arka Kapak:
CEHENNEMİN KAPILARI İSTANBUL'A AÇILIYOR.
Diz çök kutsal bilgeliğin yaldızlı mouseion'unda ve kulağını yere daya, dinle suyun şırıltısını.
Batık sarayın derinliklerine in, orada, karanlığın içinde bekler khtonik canavar kan kırmızısı sularına gömülmüştür lagünün ki yansıtmaz yıldızları...
Arka Kapak:
CEHENNEMİN KAPILARI İSTANBUL'A AÇILIYOR.
Diz çök kutsal bilgeliğin yaldızlı mouseion'unda ve kulağını yere daya, dinle suyun şırıltısını.
Batık sarayın derinliklerine in, orada, karanlığın içinde bekler khtonik canavar kan kırmızısı sularına gömülmüştür lagünün ki yansıtmaz yıldızları...
Görüşlerim:
Dan Brown, her zamanki sanatsal bilgisini konuşturmuş ve şifrelere dayanan sağlam bir kurgu yapmış. İtalya'da başlayıp İstanbul'da biten bir macera...
Kitapta asıl olaydan çok mekan betimlemeleri ve sanatsal bilgiye ağırlık verildiğini söylemek yanlış olmaz sanırsam. Mekanları anlayabilmek için kitabı okurken internetten kitapta geçen mekanlara baktım. Zaten kitabı okuyan bazı kişiler kitapta geçen mekanların resimlerini ve hangi sayfada geçtiklerini vs. derlemişler (Allah razı olsun onlardan). Zorlandım bu betimlemeleri okurken. Kitap güzel gidiyordu ama; sıra bu olayların aslında neden olduğunu anlatmaya geldiğinde gözümden düştü. "Ben bu kadar sayfayı boşuna mı okudum? Bu muydu yani?" dedim kendi kendime. O yüzden vasat diyebileceğim bir kitaptı.
Şu anda okuduğum kitap ise Moribito II: Guardian of the Darkness
- Ryuga
- Mesajlar: 2371
- Kayıt: 01 Eki 2011, 13:40
- Konum: İstanbul
- Favori Animeler: Seirei no Moribito, GiTS, FMA: B
- Favori Mangalar: Claymore, Kingdom, One Piece
- Cinsiyet: Bay